Arşiv

Yeniçeri Ocağı’nın Kaldırılması Olayına Vaka-i Hayriye Denilmesinin Sebepleri

Vaka-i Hayriye Olayı Sultan 2. Mahmut tarafından 1826 yılında yeniçeri ocağının kaldırmasıyla ortaya çıkmıştır. Vaka-i Hayriye ‘’hayırlı olay’’ olarak tanımlanmıştır. Yeniçeri Ocağı 1324 yılında kurulmuştur ve 1658 yılından itibaren önemini yitirerek ayaklanmaların yaşandığı bir yer haline gelmiştir.

Yeniçeri Ocağı hoşlanmadıkları padişahı ve veziri tahtından indiriyor, öldürüyorlardı. Bu davranışlarından dolayı halk rahatsız oluyor, halka karşı başına buyruk davranış sergiliyorlardı. Yeniçerilerin en sonunda ilmiye sınıfına kaba davranışları, sabrın tükendiği son nokta olmuştu. Bu olaydan sonra halk ilmiye sınıfının yanında olarak, Yeniçerilere karşı birleşmişlerdi.  O dönemin Sultanı II. Mahmut, Avrupa asker birliklerinin uyguladığı eğitim sisteminden yararlanmak için “eşkinci” adı verilen yeni bir askeri örgüt kurulmasını istedi. Yeniçeriler bu yeni askeri örgütün kurulmasını istemedi ve ayaklanmalar başladı. Bu durumu gören Sultan II. Mahmut, Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmak için hazırlıklara başladı.

Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması olayına Vaka-i Hayriye denilmesinin sebepleri arasında yer alan devletin içinde yine devlet olmayı uygulayan yeniçeri grubunun, ulema tarafından destek görmeyişidir. Kendilerini kaybeden yeniçeriler, 3. Selim’i öldürerek, Sultan II. Mahmut’un tahta çıkmasına engel olmak istediler ancak bu başarısız oldu ve Sultan II. Mahmut tahta çıktı. Sultan II. Mahmut yeniçerilerin bu pervasızca hareketlerinden sıkılmış, onlara ders vermek için tam 18 yıl gün saymıştır. İlk olarak Alemdar’ın ortadan kaldırılmasını emretmiş, sonrasında ise Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmıştır.

Padişah II. Mahmut Sancak-ı Şerif çıkartarak halkı toplamıştır. Topçu birlikleri Divanyolu’ndan, halk ve padişah ise Saraçhane’den yola çıkarak yeniçerilerin kışlalarının yer aldığı At Meydanı’na doğru gitmişler. Yeniçeriler, top atışından dolayı fazlasıyla can kaybı verdiği için zor duruma düşmüş ve kışlalarına çekilmişler. Yeniçerilerin kışlalarına çekilmesiyle şehrin sur kapıları kapatılmış, giriş ve çıkışlar yasaklanmıştır. Tophane’den büyük kuşatma topları getirilerek kışlanın kapıları yıkılmış ve bir çok can kaybı yaşanmıştır. Şu an ki tarihi belgelere göre o dönemlerde yeniçerilerin can kaybı artarak 20 – 40 bin kişi kadar yeniçerinin öldüğü söylenmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu